Boğaziçi'ne Sığınanlar.Yıl..1992
Vega Film-Zülfü Livaneli.Livaneli ile ilk filmimiz olan “SİS” 1988. Sonrası 4 bölümden oluşan bu belgeseli çektik.Belgeselin genel koordinatörlüğü dışında “MACARLAR” bölümünün Budapeşte'de çekilen bölümünün yönetmenliğini üstlendim. Tek kişilik ordu misali,atladım arabama
İstanbul-Edirne-İzmir-Kütahya-Afyon karış karış gezdiğim bu kentlerde tüm mekanları detayları ile (adresi-bağlı bulunduğu kuruluş-bekçisi-sorumlusu ev adres-telefonları-gerekli izinlerin nereden alınacağı-mekanın ışık durumu(güneş nereden geliyor nereden gidiyor?vs)gibi tüm benzer ayrıntıları tesbit ettim.Böyle durumlarda küçük bir teybim vardır,ona okurum herşeyi.Ayrıca bir başka projede gerekebilir düşüncesiyle çok detaylı çekimleri bir başka kasette toplar arşivime eklerim. Dünyalar güzeli,eşsiz insan ve tüm dünyayı dolaşmış iyi bir belegeselci ve görüntü yönetmeni olan Güneş Karabuda, Eskişehir Atatürk Üniversitesi sinema bölümünden oluşturulan bir ekiple bu proje gerçekleştirildiAnlatımı çok değer verdiğim ender sanatçılardan ve günümüze yüzlerce öğrenci kazandıran tiyatro insanı Şahika Tekand hanımefendi üstlenmişti.1988 de çektiğim
“YEDİ...UYUYANLAR” filminde Kadir İnanır ile birlikte başrolü paylaşan bu önemli Tiyatro sanatçısı,günümüzde devam ettiği kurslarla gençlerimize önemli katkıda bulunmaktadır.
“BOĞAZİÇİ'ne SIĞINANLAR” ilginç bir proje ve yine bir ilkti..Osmanlı döneminde,kimselerin kabul etmediği Seferadları(Yahudileri),1492'lerde İspanya'ya gemiler gönderip onları topraklarımıza getirenler.Macaristan-Polonya milli kahramanlarına ülkemizde sığınma ve misafirperverlik inceliğinde bulunanlar,Hitler zulmünden Almanya'dan kaçıp ulu önder'in sıcak dostluğuyla, gösterdiği yolla Ankara'yı sil baştan yaratan Alman profesörler ..İstanbul'da büyük izler bırakan Beyaz Ruslar..ve..ve..ve..diğerleri.
1492-1992..500.yılında gerçekleştirilen bu belgesel TRT-ve TC.Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da
katkılarıyla gerçekleştiği halde;adeta üstüne bir kül atıldı ve kapatıldı.Oynatıldı mı?.oynattırılmadı mı?Neler oldu çözememişimdir.Oysa gerek geçmişimizde atalarımızın ders niteliğindeki bu davranışları?Biz kimiz,kimlere kucak açmışız?İnsanlık değerleri konusunda geçmişte ne dersler vermişiz?.Üretin üretebildiğiniz süreçte,olur a bir gün oynar ve yanıtınız şekillenirse ve yaşıyorsak paylaşırız..
Bunca sene onca proje çektin de nasıl bir değerlendirmen olamıyor imasını duyar gibiyim.Bunu paylaşırsam kopya vermiş gibi hissediyorum kendimi.Kafa karıştırıcı devrik cümleleri severim.
“yaşadığımız topraklarda Ulu Önder M.Kemal Atatürk'ü baş köşeye koyuyor,ayırıyorum.57 yaşına sığdırdığı tüm yaşamını-yaptıklarını-bilgeliğini; yarısını da uyuduğunu varsaydığım da 28,5 yıla sıkıştırdığı,inanılmazı en güzel özetleyen W.Churchıll'in “dahiler yüzyılda bir dünyaya gelirler,o da M.Kemal sayesinde Türk'lere nasip oldu” demesi de bir yana...Çözülecek cümlem”Biz ne yapmışız.!!!???.Rastgele...